"Hani Peter Pan masalı gibi bir hayal dünyası vardır ya; orada kötülük yoktur, orada ihanet yoktur, orada acı çekilmez. Bizim şarkılarımızı dinleyen insanlar bizi ve kendilerini biraz da o dünyanın insanı gibi görüyorlar."
'90'lı yılların en parlak isimleri arasında yer alırken popüler piyasadan el etek çektiler ve kendilerini adeta görünmez kıldılar. Uzun yıllar sonra 34 şarkılık bir ikili albümle geri döndüler. Buna bir 'dönüş' albümü demiyorlar ama...Tercihleri hâlâ ortalıkta görünmemekten yana.
Pelin Yılmaz ilk kez ‘90’lı yılların meşhur gece kulüplerinden Kapkara’da solist olarak sahneye çıkarak adını duyurmuş. Bir dönem hem Topkapı Orkestra’sında solistlik yapan, hem de solo programlar yaparak sahne deneyimini arttıran Yılmaz, 2008 yılından itibaren İskender Paydaş’la çalışmaya başlamış ve onun birçok projesinde sesiyle yer almış. Bunlar içerisinde Lale Devri dizisinin müzikleri, hem Kolpaçino 2 filminde, hem de İskender Paydaş’ın “Zamansız Şarkılar” albümünde kullanılan “Arap Saçı” yorumu, Pelin Yılmaz adının tanınırlığını arttırmış.
Özgün farklı bir şey denemiş bu defa. Daha genç bir çizgide, daha modern bir “sound”, ve pek eğlenceli şarkı sözleri var yeni şarkısı “Öpücem”de. Söz ve müziği Onur Koç tarafından yazılan, düzenlemesi Tolga Kılıç tarafından yapılan şarkının teklisi geçtiğimiz günlerde Avrupa Müzik etiketiyle yayımlandı.
“Öpücem” mevsimlik bir şarkı ama Özgün hayranlarından ötesine ne kadar hitap eder ona emin değilim. Bugüne dek genellikle romantik hattan yürüyen Özgün’ü böylesi bıçkın ve tacizkâr bir şarkıda dinlemek belki enteresan gelebilir ama tam o noktada da yine fena halde bir Kenan Doğulu havası var ki Özgün ne yapsa bundan kurtulamayacak gibi. Yine de bir süredir ortalarda dolaşıp duran ‘doksanların kalitesi’ lafının Türk popunun 2010’lu yıllarına demode bir anlayış olarak geri dönmesinden sıkılanlar için bu şarkı doğru yerde duruyor gibi. Özellikle aranjör olarak Tolga Kılıç’a dikkat!
Gazeteci olarak tanıdığımız Onur Baştürk, Ajda’dan Levent Yüksel’e, Funda Arar’dan Ziynet Sali’ye dek popun birinci liginden isimlere verdiği şarkılarıyla, kendine bir de bestecilik kariyeri inşa etmeye başlamış gibi gözüküyordu ki bir de üzerine şarkıcığı ilave etti.
İlk kez 2007 yılında DMC etiketiyle yayımlanan “40 Aşk Şarkısı” adlı karma albümde söz ve müziği kendisine ait “Gidenlerden” adlı şarkıyı kendisi seslendiren Baştürk, ikinci şarkıcılık denemesinde bu defa bir tekliyle karşımıza çıkıyor. “Sen Yine de Gitme” adını taşıyan tekli geçtiğimiz günlerde Bomonti Müzik etiketiyle dijital platformlarda yayımlandı. Söz ve müziği Onur Baştürk’e ait şarkının düzenlemesini Daniel Taşel yapmış.
“Sen Yine de Gitme” daha önceki Baştürk şarkılarının aksine ana akım pop hattından değil, “pop-rock” bir çizgiden yürüyor ve bu kategoride değerlendirdiğinizde kulağa hiç de fena gelmiyor. Ne var ki Baştürk gibi başka alanlarda adını duyurmuşların müzikte yaptığı işler öncelikle müzisyenler ve zaman zaman da dinleyiciler tarafından daha az ciddiye alınır, hatta hafif de küçümsenir. Hakli bir tarafı vardır bu önyargının. Nitekim “no-name” besteciler prodüktörlere, aranjörlere, şarkıcılara şarkı beğendirmek için deveye hendek atlatırken, Baştürk’ün yola Ajdalarla Fundalarla çıkması bile bulunduğu konumun ve asıl işinin yazdığı şarkılardan daha fazla önemsendiği şüphesini doğurmuyor değil. Şarkıcılık deseniz, önümüzde misal Ömür Gedik gibi kötü bir örnek var. Ama önyargılarımızı bir kenara koysak, hatta kim olduğunu bilmeden dinlesek sevemeyeceğimiz bir şarkı değil “Sen de Gitme”. Kaldı ki Baştürk de (prozodi hataları da dâhil olmak üzere) basbayağı şarkıcı gibi söylüyor (en azından stüdyoda.)
Topuklu ayakkabı (çizme mi yoksa?) detayını görmezden gelirsek, kapak fotoğrafı ve klip de gayet “rock’n roll” duruyor.
Yavuz Hakan Tok Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
2001 yılında Bir Zamanlar adlı internet sitesinde müzik yazıları yazmaya başladı. Yanı sıra yazıları, Zip İstanbul, Koara, İkinci Kanal, Caretta, Mezun Life, Popüler Tarih dergilerinde, Bugün gazetesi ve Milliyet gazetesinde yayımlandı.